26 Eylül 2008 Cuma

İsmail Canbulat...

Okurlarımız; televizyona sıcak bakmadığımızı, dizilere hoşgörü göstermediğimizi, her türlü ödüle karşı olduğumuzu bilir. Herşeye karşın, yeni bir site kurduğu için İsmail Canbulat'ı, okurlarımıza sunma gereksinimi duyduk. Eski görüşlerimiz, eskimedi. Aynen muhafaza ediliyor... (HB)


Yeşil, oksijenli güzel şehir Ünye'de doğdu... Sanayide çırak, züccaciyecide tezgahtar, lisede tiyatrocu oldu. Yıldız Teknik'te inşaat mühendisliği okurken, tiyatro kulübünde Sumru Yavrucuk'dan drama dersleri aldı. Çeşitli oyunlarda oynadı. Üniversitede oyunculara eğitmenlik ve yönetmenlik yaptı. Özel Selin Lisesi'nde drama dersi verdi. Çehov sahneledi. 1990 yılında Osman Sınav'la tanıştı. O yıllarda Sinegraf'da "Köprüdekiler" projesinde Metin Günay'la birlikte senarist, "Yarına Gülümsemek" adlı dizide oyuncu ve prodüksiyon elemanı olarak görev yaptı. Bir daha da iflah olmadı. Hem binaları, hem film karakterlerini inşa etmek için çalıştı... Esra Film'in "sinema filmi sinopsis yarışması"nda "Düdüklü Şeker" adlı senaryosuyla mansiyon ödülü aldı. Senaryo, öykü, şiir yazmaya devam etti. Arada bir öykü, şiir ve sinema yazıları yayınlamakta. 2003 yılında tekrar Sinegraf'a döndü. Ekmek Teknesi adlı tv dizisinin senaryo grubunda çalıştı. Halen Sinegraf Film Prodüksiyon A.Ş'de yapı koordinatörü ve senarist olarak çalışmakta.
.


(Kaynak: İsmail Canbulat)

1 yorum:

İSMAİL CANBULAT dedi ki...

Çok teşekkür ederim efendim ilginize...

Aslında, genellikle dizi film üreten bir sinema şirketin de çalışsam da benim gönlüm sinemadadır.. Ve televizyonu "çağımızın AIDS'İ" olarak görürüm..

O aptal kutusunun bizi gerçek odağımızdan ve hayatımızdan uzaklaştırdığını düşünürüm..

Arada bir de olsa "iyi ve güzel yapılmış",
"mesajı; topluma bir değer katacak, bir ışık yakacak" yapımlara da;
evimizin en sabit, en sürekli "varlığı" olan TV'yi "işlevine" uygun kullanmak adına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Ama bu kaliteyi yakalamak çok zor!

Yüzde doksanı çöp çünkü televizyonun, tıpkı internet gibi..

Bulmak ve görmek için çok çaba ve sürekli geliştirilmesi gereken bir kültürel, zihinsel altyapı gerektiriyor..

....

Teşekkürler, sinema dergisi...

Teşekkürler Hilmi Bulunmaz.

Türk "tiyatro esnafına",
"yalancı devrimcilere",
"iftiracı profesörlere" karşı Coşkun Büktel ve diğer gerçek tiyatrocularla birlikte verdiğiniz mücadelenin yanındayım!!

Sevgiler.

..