14 Aralık 2010 Salı

Estetik bilinçten yoksun L..... Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, sentetik tartışmaların vücuda gelmesi için, kendini heba etmeye razı oluyor!

Zaman zaman, ak renkli bulutların altında yürürken kapkara gözlükler takan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, televizyon dizilerinde aldığı rollerle, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için, varlığını, beyaz Türkler'in varlığına armağan ediyor! (HB)


***


Kutsal'a Mı Dokundum?


Haluk Bilginer
20 Eylül 2010


Bir mesleği kutsallaştırmak çabası nedendir acep?

Mesleği doğru dürüst icra etmek yerine, mesleklerini kutsallaştırıp, göz boyamak isteyenlere ayna tutulmuş gibi mi oldu?

Bir marangoz övünmüş müdür hiç? Babam öldüğünde atölyeye gidip, iki masa bir büfe zımparaladım, diye.

Bir aşçı böbürlenmiş midir? Anamı kaybettikten sonra mutfağa girip bir tepsi baklava açtım, diye.

Oyuncu niye aynı durumu kullanarak farklı bir algı yaymak isteğindedir dersiniz?

Oyunculuk niçin kutsaldır da, inşaat işçiliği değil?...

Kendi suretini aynada görüp de aynayı kırmaya çalışana ne demeli?...

Haberi kaynağından okumadan, hatta haberin sahibine sormak gerekirken, nasıl bir gaza gelmektir bu?

Sansasyonel başlık atmak gazeteci refleksidir mutlaka..

Konuşma anında, öfkeyle, bir durumun altını çizmek adına sarfedilmiş sözleri alıp, içeriğinden bağımsız kullanmak yazanın tasarrufudur tabii ki.

O başlığın altındakini okumak zahmetinde bile bulunmadan, hangi bağlamda, kimler ve hangi durumlar kastedilerek sözün sarfedildiğini araştırma zahmetine katlanmadan nasıl bir saldırıdır bu?...

Nasıl ve ne sebeple bir nefret birikmiştir ki, o düğmeye basıldığı anda patlar?

Yıllardır söylüyorum söylediklerimin aynısını, tık yok!

Konunun içeriğine bakmadan, neler söylendiğine kulak asmadan, tartışmaya girmekten kaçınarak, sadece "YAVŞAK" la ilişkiye girip, salyalar akıtmak...

Alakalı, alakasız birsürü insan...

Aynı meslekten sayıldıklarımız nereden çıkardılar seyirciye laf ettiğimi?...

Nasıl bir niyet okumadır bu?

O laf konunun muhataplarınadır, seyirciye değil, haberiniz ola...

AMA ....."YAVŞAK " da ne kadar güzel bir sözcüktür, değil mi?

YAV- diye alt perdeden başlayıp. Ş harfinden aldığı güçle surata tokat gibi patlar....

Gözünü sevdiğimin Türkçesi ...

Haluk Bilginer


***


Yorumlar


Mert Güven
9/20/2010

Haluk Bilginer, çok ayıp etti; önce ustalara, sonra tüm tiyatroculara. Eğer kendisi ustaysa, usta gibi davranması, örnek olması gerekmez mi? Usta bir insan, böyle mi konuşur?

Pınar Tunç
9/20/2010
Usta olmak ve usta görünmek arasındakı farkı anlayamıyorsa, meslektaşlarınız, demek ki meslekdaş bile değilsiniz Haluk bey... Söyledikleriniz yıllardır aynı, takip eden bilir ama amaç bulunduğunuz yerde olamamaları olabilir mi acaba?...

Selim Kalıç
9/20/2010
Sanat ve Zanaat

Sanat ve zanaat arasındaki çizgi, çok ince bir çizgidir. Zanaat ustası da iyinin, güzelin, doğrunun peşindedir. Ancak, kapitalizm, insana ve insanî değerlerden çok, para ve paraya bağlı değerlere sıkı sıkıya bağlı olduğundan, insanı ve insanî değerleri yok eder. Onlar, ancak, piyasanın tüketim aracı olduğunda, kapitalizm için bir değer ifade eder. Anadolu'da Aleviliğin Dört Ana Ocağı vardır. Anadolu Abdalları (Abdalan-ı Rum) , Anadolu Ahileri (Ahiyan-i Rum) Anadolu Bacıları (Bacıyan-i Rum) ve Anadolu Gazileri (Gaziyan-i Rum).

Anadolu Ahileri Zanaat Örgütüdür. Pîri vardır, Pîr'in el verdiği Mürşitleri vardır. Bütün Anadolu da Zanaat erbapları bu örgüte bağlıdır . Kalfalık ; Usta tarafından belirlenen bir aşamadır ve Kimin Kalfası olduğu hem Usta açısından hem Kalfa açısından çok önemlidir . Ustalık ; Usta adayının Ustasından aldığı onayla Ustalığını göstereceği bir iş yapmasıyla birlikte o İş ’in bağlı olduğu Pir yada Mürşit önünde -Eserini- nasıl yaptığını , işine bağlılığını , işini nasıl bir aşkla yaptığını anlatır , Ahilik yeminini eder , Ahi Cem’inin ve Pir’in onayıyla Ustalık Kuşağı kuşanır . Yani Onlar için çok sıkı bir DİSİPLİN ve DENETİM sürecinden sonra elde ettiği ZANAAT çok KUTSALDIR .

Tiyatro; kırık çıkık, eksik fazla, bu geleneğin günümüze taşındğı bir alandır. Unutmayın, tiyatronun da temeli aynı örgütlülüğe dayanır. Ortaoyununu ve ortaoyununu sürdüren KO'lar da aynı biçimde oyuncu yetiştirirdi. Bugünkü Kavuk tartışması, yok olan bu örgütün traji-komik yansımasıdır.

Modern Toplumla birlikte bu örgütlüğüm yerine Akademi getirilmiştir. Asıl Tartışılması gereken Bu Akademik yapıda ki Sözümona Ustalar ve Öğretileridir, Hiç bir usta işi yapmadan USTA diploması verilmesidir.

Soru şu:

Sanat yada zanaat; kapitalizm çağında, insan ve insana bağlı değerlerle mi üretecek, yoksa para ve paraya bağlı değerlerle mi?

Tiyatrocu Serkan Karacık
9/20/2010
Haluk Bilginer’in eleştirdiği ifade, Nejat Uygur gibi büyük ustalarımızın kullandıkları ifadededir. Yani onların kullandığı ifadeyi aynen kullanıp, buna yavşaklık dediği için, bizzat bu ustaları hedef aldığını düşünüyorum. Neden böyle hırslandığını anlamadım.

Metin Önay
9/20/2010
Medyanın yeni hedef tahtası Haluk Bilginer!

Sadık Aksu
9/20/2010
Tamam, tiyatrocuların büyük çoğunluğu yavşak, onu anladık da, yavşak olmayan azınlık içinde kimler var çok merak ediyorum. Kendi adıma yavşak mıyım değil miyim bunun büyük düşünürümüz tarafından açıklanmasını bekliyorum. Bu açıklamayı Haluk Bey yaptığına göre, onun yavşak olmadığını varsayıyoruz sanırım, değil mi?

Hüseyin Erdoğan
9/20/2010
Bilginer i yargılamak benim haddim değil. Ancak bir kaç sözünü belki yorumlayabilirim.-Bir aşçı böbürlenmiş midir? Anamı kaybettikten sonra mutfağa girip bir tepsi baklava açtım, diye. - tümcesiyle, - Oğlumun öldüğü günün akşamına sahneye çıktım- yada - Baba mı gömdükten sonra gidip sahneye çıktım.- söylemlerine gönderme yapıp, ben buna inanmam, çünkü ben çıkmam kimsede yalan söylemesin demek istiyorsa;Evet, anası ölen aşçı gidip baklava açmaz. Çünkü baklava yemek için bekleyen bir salon dolusu insan yoktur. Burada ayırıcı unsurun o oyunu bekleyen bir salon dolusu insan olmasıdır. Sahnelenecek bir oyunda rol almış birinin yerine bir başka birinin hemen geçemeyeceğidir. Tiyatronun her şeysiz, ama seyircisiz yapılamayacağı gerçeğidir.

Ben - Oğlumu gömdüğüm günün akşamına sahneye çıktım- diyen insana inanıyorum. Çıkmıştır.

Ergün Işıldar
9/20/2010
Yaptığı işin önemiyle övünmek...

Haklıdır Haluk Bilginer, bunu gerçek anlamda usta olan kimse yapmaz, kundura ustası bile... -Cahilliğime verin...- diye başlar söze, böbürlenmez, övülünce kızarır bozarırdı. Medyanın oyununa gelmeyelim veya gelelim fark etmez, polemik dikkat çekicidir mesleğimiz üstüne...

Saygılar,

Galip Uyanık
9/20/2010
Haluk Bilginer’in reklama neden ihtiyacı var anlamadım.
Reklama ihtiyacı yoksa neden böyle üst perdeden dikkat çekmek amacıyla konuşur? Doğru düzgün kendini ifade edemeyecek, kavgadan başka bir tartışma bilmeyen biri değildir ki!

(Kaynak:
tiyatrodunyasi.com)


***
Ayrıca bakınız:

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, yavşaklığa devam ediyor hâlâ!

"Kırk yıllık" testosteron, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarının en azılılarından, yazı yazma özürlü Ahmet Ertuğrul Timur sayesinde, "testesteron" oldu!

Ertuğrul Timur, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarının en azılılarından biri olmasına karşın, proleter olduğu için, Haluk Bilginer'in yavşaklığını gördü!

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı çanağının 63.000 TL'lik bölümünü yalayan Haluk Bilginer / Oyun Atölyesi yapımı TESTOSTERON

LİNÇÇİ Mitos-Boyut'un yayınlayıp, Ertuğrul Günay'ın 63.000 TL sadaka verdiği LİNÇÇİ Oyun Atölyesi oyunu Testosteron'dan sadece tadımlık birkaç örnek!


Tiyatrocunun düşkünü, geyik yapar yaz günü!


Boyundan çok büyük demeçler vermeye yeltenen LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, oyun diye halka yavşakça hazırlanmış gösteriler sunuyor!


LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, LİNÇ KAMPANYASI içerisindeki iftira metnine imza atma sorumluluğunu taşırken, şimdi de yavşaklaşıyor!

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in genellemeci ve yavşak tavrı, genellemeci ve yavşak tavırlarla sürüp oyunculuk kavramını kirletiyor!


12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman'ın "Emek Ödülü" aldığı TAKSAV'dan "Onur Ödülü" almaya utanmayan Haluk Bilginer, "kıçını yediriyor"!...

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu ve televizyon dizileri müdavimi Haluk Bilginer, LİNÇ KAMPANYASImetnini ve senaryoları hiç okumadan mı karar veriyor?

Benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Kültür Bakanlığı'nın çanağını yalamaya mahkûm Oyun Atölyesi, yediği çanağa sıçıyor!

3.5 yıl önce, Bulunmaz'la Büktel'i kastederek;"Benim için artık bu kişiler yoktur." diyen M. Demirkanlı'nın, Bulunmaz'la Büktel'den başka konusu yok!

Devlet Tiyatroları'nda emekçilik yapanlara sesleniyorum; benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını Kültür Bakanlığı çanağını yalayanlara yedirme!


***

Hiç yorum yok: