26 Ağustos 2008 Salı

Hayat kirliliği, ekran kirliliğine dönüştü!...

Kirlenmiş ilişkilerle yürüyen kapitalist yaşam tarzı, ekranlardan bir lağım gibi evlerimize dek nüfuz ediyor. "Jop, pop, top" üçgeniyle insanları tutsak alan kapitalist gösteri dünyası, ürettiği çirkinlikleri pazarlayarak, estetik evrenimizi karartıyor. Özellikle televizyonlar, adeta birer lağım olarak işlev görüyor. İnsani değerleri dumura uğratan televizyonlara kan taşıyanlar, tarihin tozlu raflarının serinliğinden yararlanacaklarını umsalar da, halkın haklı yargısından kurtulmaları olanaksız!...

Milliyet gazetesine yansıyan bir rezaleti okurlarımıza sunuyoruz:


Ekranda reyting rezaleti


Ersoy kardeşler ile Faik Öztürk mahalle kavgasına tutuştu. Ekran başındakileri sinir eden diyaloglar yaşandı. Show TV'de canlı olarak yayınlanan Şarkı Söylemek Lazım yarışmasının final bölümünde Esra-Ceyda Ersoy kardeşler giydikleri kıyafetleri eleştiren Safiye Soyman'ın hayat arkadaşı Faik Öztürk'e inanılmaz sözler söyledi.

Canlı yayında Faik Öztürk de iki genç kıza söylediği sözlerle izleyenleri çok şaşırttı. Safiye Soyman, hayat arkadaşını durdurmaya çalışsa da ekranda hiç hoş olmayan diyaloglar yaşandı.

Faik Öztürk: Arkadaşların...

Ceyda Ersoy: Bence o hiç konuşmasın, yeterince konuştuğunu düşünüyoruz yarışmanın başından beri.

Esra Ersoy: Ben bir şey söylemek istiyorum Faik Bey'e... Yarışmanın başından beri hep sustuk yani, çünkü kendisi ile diyaloğa girmek istemedik. Bize öyle laflar söyledi ki... Kıyafetimize laf söyledi, bizi rencide edecek laflar söyledi. Biz birer aile kızıyız yani bizim ailemizin rahatsız olacağı şeyler söyledi.

Faik Öztürk: Yaaa yavrum aile kızı öyle mi giyinir?

Esra Ersoy: Diyor ki, 'Ben Anadolu çocuğuyum'. Anadolu çocuğu kıyafetle olunmuyor. Anadolu çocuğuyum diyorsa, hayat arkadaşım dediği insanla evlensin. Türk ailelerinde örf ve adetlere göre evlilik dışı beraber yaşamak doğru değildir bence.

Ceyda Ersoy: Türk Anadolu çocuğunu yakışmaz.

...

Esra Ersoy: Faik Bey sürekli bize laf attı. Biz de onun çocukları yaşındayız. Hani bu ayıptır yani...

Ayşe Özyılmazel: Ama belden aşağı vuruyorsun biraz, değil mi? Esra, belden aşağı vuruyorsunuz yani. Hiç hoş değil.

Faik Öztürk: Senin gibi bu toplumda 'aile kızıyım' diye o kıyafetlerle çıkıp şarkı söyleyecek insan yok.

Ceyda Ersoy: Burası sahne, televizyon...

Faik Öztürk: Senin annen, babam gurur mu duyuyor o şekildesin diye... Annen, baban ne diyor sana? Aferin kızım mı diyor...

Esra Ersoy: Benim annem, babam evli.

Faik Öztürk: Baban bile diyordir ki, 'Bu çocuklar ne yapıyor?' diye... O insanların bile boynunu eğmeyin yaaa...

Esra Ersoy: Evlenmişler öyle anne, babam olmuşlar. Hiç çıkmamışlar biliyor musun? Çünkü Anadolu'da bu olmaz. Direk babam annemi istemeye gitmiş, ailesi vermiş, annemle evlenmişler.

Faik Öztürk: Sizin ikinizin sahneye çıkıp şarkı söylemeniz, etmeniz hepsi hoşgörülü olabilir.

Esra Ersoy: Bence hiç karıştırmayalım. Babam yaşındasınız saygı duymak istiyorum. Bence önce Safiye Soyman'la evlenin ondan sonra konuşun siz... Bi susun ne olur, bi susun, bi susun...

...

(Esra, kulaklarını parmakları ile kapatıp dinlemiyor gibi yapıyor.)

Faik Öztürk: Bak bu ukalalığı yapıyorsun, ekran başında seni herkes lanetliyor. Herkes senin şu hal ve hareketinden dolayı... Yakışmıyor, yakışmıyor... (Safiye Soyman, Faik Öztürk'ü susturmaya çalışıyor.) Hanım gibi olun ya...

Esra Ersoy: Evlilik cüzdanınızı gösterin, lütfen...

Ceyda Ersoy: Ucuz reklam yapmayalım.

Faik Öztürk: Ne kadar ukala bir insansınız...

Aysun Kayacı: Faik Bey'in mikrofonunu kısabilir misiniz lütfen! Lütfen Faik Bey'n mikrofonunu kapatır mısınız!

...

Esra Ersoy: Ben onun evliliğini eleştirmiyorum. Ama diyor ki, 'Anadolu çocuğuyum, Türk halkı böyle kıyafetlere ne diyor' diyor. Onun üzerine ben diyorum ki, 'Türk halkı benim kıyafetime bir şey demeden önce senin hayat arkadaşım dediğin insanla evlenmemene' bir şey der yani...

Safiye Soyman: Biz metres yaşamıyoruz. O da evli değil, ben de evli değilim. İkimiz de bekarız. O bizim özelimiz. Evlenir, evlenmeyiz o bizim bileceğimiz iş. O evli olsaydı, ben evli olsaydım onun için söylemeye hakkın vardı.

Esra Ersoy: Aynı evde yaşamıyor musunuz?

Faik Öztürk: Bir dakika, bir dakika. Sen çok mu temizsin?

Kaynak: Televizyongazetesi

(Kaynak: Milliyet)

Hiç yorum yok: