Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için reklamcılara büyük iş düşüyor. Çünkü onlar, sömürünün üstünü drajelendiren, gizleyen simyacılar. Reklamcılıkla, statükonun devam etmesini sağlayanlar, bununla yetinmediklerinde, sanata da bulaşıyorlar. Yaşamı kapitalize eden reklamcılar, sanata bulaştıklarında, kitleleri en kolay pasifize eden televizyon yada sinemaya yöneliyorlar. Kapitalist imgenin yaratılması için ömrünü yatıran reklamcılar, hazır parayı bulduklarında neden sanata bulaşmasınlar ki?... Bulaşsınlar!...
AKP'nin vitrini Zaman gazetesine yansıyan haberden bir bölüm sunuyoruz:
Mezun olduğu okula 'usta' ile döndü
'Usta', 2008 Avrupa'sının güneydoğusunda, çağdaş uygarlık hayallerinden kopmak istemeyen Türkiye'nin ruhunu, tutkulu bir oto tamircisinin gözünden anlatıyor. Filmde tek başına bir uçak yapma hayaline inatla sarılan Doğan Usta, bunu hayatının merkezinde görecek, bu tutku ve bencillik onu ailesinden ve eşinden koparacaktır. Doğan'ın kendi uçağını yapma sevdası, aşkı ile tutkusu arasında da bir ikilem oluşturacaktır film boyunca... Filmpark tarafından çekilen 'Usta' Avrupa Görsel İşitsel Eserleri Destek Fonu'nun (Eurimages) Türkiye'ye verdiği maddi desteği alan tek film. Eurimages, yapımcı şirkete 250 bin Euro maddi destek sağlamış. Bu rakam, aynı zamanda ilk filmini çeken bir şirkete Eurimages tarihinde bugüne kadar verilen en yüksek miktar.
(Bakınız: Zaman)
16 Temmuz 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder